ذُرِّيَّةً بَعْضُهَا مِنْ بَعْضٍ ۗ وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ |
ARAPÇA LATİN |
Zurriyyeten ba’duhâ min ba’d(ba’din), vallâhu semîun alîm(alîmun). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(33-34) Şüphesiz Allah, Âdem’i, Nûh’u, İbrahim ailesini (soyunu) ve İmran ailesini (soyunu) birbirinden gelmiş birer nesil olarak seçip âlemlere üstün kıldı. Allah, her şeyi hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. |
|
DİYANET VAKFI |
(33-34) Allah birbirinden gelme bir nesil olarak Âdem´i, Nuh´u, İbrahim ailesi ile İmrân ailesini seçip âlemlere üstün kıldı. Allah işiten ve bilendir. |
|
ELMALILI SADE |
Birbirinden gelen bir zürriyet olarak; Allah işitendir, bilendir. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Bazıları bazılarından bir zürriyet olarak neşet etmiştir. Ve Allah Teâlâ semîdir, alîmdir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Bunlar birbirinden türemiş tek bir kuşaktır. Hiç şüphesiz Allah işiten ve bilendir. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Birbirlerinden türemiş bir soydur onlar ve Allah duyar, bilir. |
|
İBN-İ KESİR |
Onlar, birbirlerinden türemiş bir soydur. Allah, Semi´dir, Alim´dir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Onlar birbirlerinden (türeme tek) bir zürriyettir. Allah işitendir, bilendir. |
|
BEKİR SADAK |
(33-34) Allah, Adem´i, Nuh´u, Ibrahim ailesini, Imran ailesini birbirinin soyundan olarak alemlere tercih etti. Allah isitendir, bilendir. |
|
CELAL YILDIRIM |
(33-34) Şüphesiz ki Allah, Âdem´i, Nuh´u, İbrahim hanedanını ve İmrân ailesini seçip (kendi çağlarındaki) hanedan ve milletlere üstün kıldı. Bunlar birbirinden gelme aynı soydandır. Allah işiten ve bilendir. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(33-34) Gerçek, Allah Âdemi, Nuhu, İbrahim haanedânını, Imrân ailesini — hepsi de birbirinden (gelme) tek bir zürriyyet olarak — âlemlerin üzerine mümtaz kıldı. Allah hakkıyle işidici, kemâliyle bilicidir. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Bu Peygamberlerin hepsi de birbirinden gelme tek zürriyettir. Allah semî’dir= her şeyi işitir, Alîm’dir= her şeyi bilir. |
|
ALİ BULAÇ |
Onlar birbirlerinden (türeme tek) bir zürriyettir. Allah işitendir, bilendir. |
|